akşam vakti esenler otogarında bunlar kol geziyor, kesin bilgi yayalım. dikkat edin, ciğeri beş para etmez mahluklar yüzünden yok yere katil olmayın.
(bkz: orospu çocuğuyum demenin alternatif yolları)
adama el ettim, durdu, sonraki diyalog aşağı yukarı şu;
+ nereye?
- x'e.
+ hm.. anladım da bana ters.
- otostop çekmedim yalnız.
+ ne?
- inşallah diyorum istikameti benim evimin yakınlarından geçen sedan bir dolmuş bulabilirim..
. bir diğeri;
+ nereye?
- x'e.
+ hiç bilmiyorum oraları ya.
- ben tarif edebilirim?
+ öyle şey olmaz. (ve gaza basıp yoluna devam eder.)
. bir diğeri;
+ nereye?
- x'e.
+ hm.. kaç paran var?
- nasıl?
+ 50 liraya götürürüm? (20 - 25 liralık yer için diyor bunu.)
- hizmette sınır yok anlaşılan.. (tabi ben burada birkaç fesat ima yapmıştım ama anlamadı hergele.)
.
not: canım akbilim :* sen de olmasan milletin camına giyotine mahluk edilmiş iffet gibi sıkıştırılıcaz yemin ediyorum. neyse ki yüküm hafifti, çekildi o tramvay yolculuğu.
3
+
-entiri.verilen_downvote
Vakti olan ve "dur lan bi çirkeflik yapsın da haddini bildireyim" diye düşünen arkadaşlar taksiye binip kısa sayılmayacak bir yer söyleyip yolda yapacağı yönlendirmelerle gitmek istediği kısa mesafe yere gidebilir.
Bi de martı ceo'sunu tehdit etmişler, ubercileri çağırıp döverler falan. Bunlardan şikayetçiysen müşteri seçmeyeceksin, işini adam gibi yapacaksın. Be amınakoduklarım şikayet ettiğiniz şeyleri insanlar kullanıyorsa siz işe yaramıyorsunuz ya da yetersiz kalıyorsunuz demektir, bu kadar basit.
(bkz: Dünyanın en fazla yakan aracı, sanki taksiye değil ferrariye biniyoz amk.)
twitter'dan oradan buradan duyduğum bu "taksici belası" mevzusunu biraz abartı bulurdum ta ki geçen aylarda birkaç günlüğüne istanbul'a gidene kadar... ulan harbiden almıyor adamlar. elle taksi durdurabilmek mümkün değil zaten, şoför şöyle bir seni süzüyor ırkını belirliyor türksen bay bay abi. bir durağa gittim taksim'e gideceğim diyorum bana direkt fiyat söylüyor. (taksimetre diye bir şey yok zaten) şu kadara götürürüm ama içeri girmem aşağı ışıklarda inersin oradan yürürsün. haydaa! istanbuldaki arkadaşımı arıyorum böyle böyle diyor diye "normal" diyor. normal mi!?? şehrin yabancısıyım, akşamın bir körü, toplu taşıma kullanacak durumda değilim, yanımda valizler el mahkum kabul ediyorum. neyse dediği yerde bıraktı beni. ben inerken bir turist binmek istedi, gideceği yeri beğenmedi almadı kadını. ağzım açık seyrediyorum öyle. pezevenkler.
bir ara arkadaşlarla taksi uygulamasını deneyelim dedik, çağırıyoruz, mesaj atıyor "güzergah neresi?" beğenmiyorsa iptal ediyor isteği. alacaksa da onun istediği yoldan gidiyoruz dolana dolana.
ankara'ya döndükten sonra üzerimde nasıl bir travma bıraktılarsa artık kısa mesafe bir yere gidecekken taksiciye "abi kusura bakma ama şuraya gideceğim" diyorum "ne kusuru ablammm" diyor. ey kurban olduklarım!
sarı çiyanlar. puuu.